09 Temmuz, 2012

Como - Milano - Como

Como'da otel fiyatı oldukça uygun gelince dedik ki Milano burdan yakın gidip gezelim akşam yeniden Como'ya kalmaya geliriz. Çantaların içini komple boşalttık. Eee kask ve montlarla şehri gezmemiz zor olacağı için onları koyacak yerimiz olması gerekiyordu. Korumalı pantolonlarımızı ve ayakkabılarımızı giyinmedik :( spor ayakkabılarımız ve kot pantolonlarımızı giyinmeyi tercih ettik. Çok sıcaktı ama, hem de 70 km gidip geliverdik işte...

Sabahın seher vaktinde düşüverdik yollara, sokaklar sessiz. 







Feribotla karşıya geçebiliriz ama biz kara yolundan gitmeyi tercih ediyoruz. 10 km fark ediyormuş sadece. Bunun için feribotu beklemekle uğraşmaya değmez dedik.








Bakın işte hemencecik geliverdik :) Ağaoğlu My Milano sitesi bizi karşılıyor şehrin girişinde :p




Burada çok sayıda scooter kullanıcısı var ve hepsinin giyimi kuşamı aşağıda gördüğünüz şekilde.




Bitişik nizam düzenli Milano evleri ve sokaklar...










Bu arabalar ışık yandığı için duruyorlar ama daha önce çok örneğini gördük önlerindeki bisiklet yolunda bir bisikletli olsa ve ışık olmasa bile öncelikle onun geçmesini bekleyip ondan sonra yine öncelik sırasına göre sürüşlerine devam ediyorlar. Avrupa'da insana saygı anlatılmaz yaşanır resmen. 












Milano biraz pis bir şehir. Çoğu yerde graffiti görmek ya da yollarda, kaldırımlarda çöp görmek mümkün.




Bir de adım başı tarihi görünümlü bir binaya rastlamak mümkün  :D





















Motosikleti güvenli bir yere park edip kahvaltımızı yaptık. Garson'dan turistik haritayı metrodan alabileceğimizi öğrenip istasyona indik. 


Yurdumdan insan manzaraları :D merdivenlerden bir indik ki bir sürü işportacı 3€ 5€ bir şeyler satıyor...






Turistik haritamızı aldık , nerede olduğumuzu öğrendik adam yürüyün boşuna metroya para vermeyin dedi :) 


Serkan bana Milano'yu gezdiriyor. Burası meydan :D




Burası Sforzesco kalesi








Nihayet benim de bir fotoğrafım olduğu için çok mutluyum :)



Turist grubun arasına kaynamaya çalışan biri var sanki :) 










Kaleyi şöyle bir gezdikten sonra arkasındaki parktan geçerek, Serkan'ın haritadan gözüne kestirmiş olduğu "Fiera Milano City"ye doğru yürümeye başlıyoruz. Hava çok sıcak ve ben sıcakta yürümekten pek hoşlanmam :D ama Milaaano City güzel bir yer diye düşünüp yiriyoruz da yürüyoruz :)


Sıcakta biz yürümeye dermen bulamazken. Bu sportif teyzeyi tebrik etmek istiyorum :)  






Ağacın gölgesini değerlendirme fasılları :)






Bisikletiyle köpeğini dolaştırmaya çıkanlara çok rastladık ama hiçbiri bu köpek gibi sepete kurulmuş keyifli keyifli değillerdi :)




Bu bisiklet aşkı sanırım Serkan'a fena bir şekilde bulaştı. Döner dönmez bir bisiklet alabilir :)






Hangi sokaklardan geçip gideceğimize bakıyoruz Fiera Milano City bizi bekle :) 




Anam minicik bebe 2 tekerlekli bisiklete biniyor :)




Evet fotoğrafını çekmemişim o yüzden ekleyemiyorum :) Fiera Mialono City'ye sonunda ulaştık ama kapalı :) ve burası Milano'nun fuar merkezi :D yani açık olsa bile işimize yaramayacak bir yer için km'lerce yürüyoruz (biraz abartmanın kime zararı olmuş ki :p )


Kendimizi bir kafe'ye atıp soğuk bir şeyler içiyoruz. Bir sonraki durağımız meşhur büyük katedral Duomo.



Milano sokaklarında navigasyon ile yürüyerek gezmeye çalışan iki tip :)






Metro istasyonuna ulaştık. En ucuz fiyatlı bileti alıp biniyoruz :) :) :)






Klima yerine vantilatör koymuş olmaları da ayrı bir ilgimizi çekiyor tabi !




Metro çıkışı tüm büyüklüğü ve etkileyiciliğiyle Duomo Katedrali.





Katedralin içi oldukça etkileyici. Bu arada günlerden pazar içeride bir merasim de var. 

























Katedralin içinin fotoğraflarını çok güzel çekememişim. 


Katedralin önündeki meydanda çok fazla sayıda Afrikalı satıcı var. Bi yapışıyorlar kurtulabilene aşk olsun. Elimizden geldiğince onların bulunduğu alana girmemeye çalıştık :)




Katedralin önündeki heykeli restorasyon çalışmaları olduğu için göremiyoruz.






Serkan'ın Gökhan için verdiği poz :) İşte burada pizzamızı yedik Gökhan :D Meydanı seyrederek keyifle oooh :)




Akşama İtalya İspanya final maçı var. Bayrak satanlar formayla gezenler çok. Bu arada ispanya forması ile gezenler de mevcut ama kimse kimseye bulaşmıyor bile...




Vittorio Emanuelle çarşısı. İçerisi çok güzel ve pek çok ünlü markanın mağazası bulunuyor.









Yanımızdan geçen japon ablaların elinde torba torba Louis vuitton Torbası görünce dedim sanırım indirim var canım ben de cüzdan bakıyorum bir gidip bakalım :D cüzdanın 800küsür € olduğunu öğrenince eiffel posterinin önünde bu fotoğrafı çektirip çıkıyoruz :D 




Daha gezilecek çok yer var ama hava sıcak suratımdan da belli olacağı üzere baygonlık geçirmek üzereyim :D Como gölümüze geri dönüp Göle girmek Serkan'ın niyeti. Haydi bakalım dönüşe...






Motosikletimizi zincirlediğimiz yerden alıyoruz. Ne kaskımı takmak istiyorum ne de montumu ve eldivenlerimi giyinmek :( Hava feci sıcak, bir kere daha alp dağlarında dolaşmanın , kentleri dolaşmamanın aslında ne kadar da yerinde bir fikir olduğunu düşünüp bunu yaptığımız için şükrediyoruz.


Bu arada motosikletin orta ayağı asfaltın içine doğru girmişti. Sıcaktan asfalt erimiş şaka gibi :)








Köyümüze döndük eşyaları otele bırakıp sahile doğru yola çıktık. Serkan kafasına koydu bir kere gölde yüzecek. 


Baktık ki pazar kurulmuş , toplanıyor :) 






Saat 18.00 sularında bir otelin plajına girdik, 18.30da kapatıyorlarmış 30 dakika için adam başı 6€ vermek istemedik. Bir Müzik grubu vardı biraz onu dinledik , oldukça keyifliydi...










Bu gruptan sonra sırada bekleyen bir grup daha vardı ama yemek saatimiz yaklaştığı için onlar çalmaya başlamadan kalktık.


Otele doğru yürürken insanların göle girdiği bir yer vardı Serkan girsem mi girmesem mi derken baktım atlamış bile :)




Akşam yemeğimizi otelde maç izleyerek yedik. İlk yarı bittiğinde bizim yemek hatta tatlı faslımız bile bitmişti :) Biraz yürüyelim dedik.


Meydana bir perde koyulmuş, kimileri sandalyede, kimileri yerde, ayakta genç yaşlı herkes projeksiyondan maçı izliyordu. 
















Maçın sonuna doğru umutlar iyice kayboldu. Eminim İtalya kazansaydı çok daha keyifli olacaktı ama kısmet :)











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Burgas ve Transfaragan

30 Agustosluk 4 günlük tatilli fırsat bilerek 1 Triumph Trophy,1 AfrikaTwin ve Bmw 1200 Gt ile birlikte Burgaz, Bükreş,Transfaragan, TransAl...