Evet nerede kalmıştık yazmaya devam edelim :)
En son Passo dell Stelvio yolunda hacı olmuştuk. Bugun Stelvio'dan ayrılıp Como gölüne doğru olan yolculuğumuza geçiyoruz.
Serkan tabelanın yanında poz verirken yanımıza TR sticker'ı alıp da bu tabelalara yapıştımadığımız için üzülüyoruz. Dubai'den Amerika'ya pek çok ülkenin ve grubun sticker'ı var ama hiç TR yada Türk grup sticker'ı göremedik :(
Manzara güzel, virajlar güzel eee Serkan'ın fotoğrafını çekmezsem olur mu olmaaaz :D
Dün çıkarken ki virajları hatırlıyorum da bu iniş virajları pek bir kolay geliyor gözüme :p
Biraz zorlaşmaya başladı sanırım :) Haftasonu olması sebebi ile yollar inanılmaz kalabalık. Motosikletini alan kendini stelvio yollarına atmış resmen. Biz istanbulda haftasonu şile-Ağva arası yol yaparken insanlar bakın nerelerde ne turlar yapıyorlarmış...
Serkan'ın bir arkadaşı nazar değdireceğim deyip duruyordu sonunda başardı sanırım :D
Aşağıda az ileride gözüken sola virajda tam döndük tam karşımızda bizim şeritten gelen bir araba ile karşılaştık. adam bizim şeritten geniş almaya çalışıyordu virajı sanırım. Biz döner dönmez kendi şeridimizde onları görünce Serkan da sol şeride doğru geçmek için hafif bir hamle yaptı. Bu sırada adam da sola geçti. Yokuş aşağı olmamız , motosikletin ağır olması ve ben tutunmayıp dengemi kaybettiğim için düştük...
Arkamızdan gelen motosikletler inip hemen motoru kaldırmamıza yardım ettiler. Arabadaki adam ve kadın donup kaldı zaten korkularından inemediler arabadan :) Baktık bizim birşeyimiz yok, motosiklette de büyük bir hasar yok yolumuza devam ettik ne yapalım. Allah daha büyük kazalardan korusun.
İniş yolu da oldukça keyifliydi. Elimden geldiğince fotoğraf çekmeye çalıştım ama itiraf edeyim düştükten sonra biraz etkilenmişim :) fotoğraf makinesini çok elime almadım sıkı sıkı tutundum hep :D
Bir de yine arka fren problemi yaşadık. Arabayla karşılaşınca ani fren yapmış Serkan. Yavaş gidiyorduk ne kadar sert olabilir ki fren , neden yine tutmuyor diye düşünüp 5-6 dk mola verdik düzelmişti. Sanırım Fren balatası bitmek üzere.
Tünelde fotoğraf çekmeyi çok seviyorum :) biraz bulanık gibi çıkıyor çok sanatsal gözüküyor gözüme :p
Evet Otel'den ayrılalı yaklaşık 1 saat oldu Stelvio Pass'ını indik başka bir yola girip rotamızı kontrol ettik ve ne görelim :) Navigasyon bizi bizim seçtiğimiz yoldan değil de kendi rotasından götürmeye çalışıyor Como'ya :(
Eğer Navigasyonun götüreceği yoldan gitmeye devam edersek bizim görmek istediğimiz iki tane passo var onları görememiş olacağız bu yüzden tekrar otelin oraya dönüp yeni rotamızdan devam etmek için bir U dönüşü yapıyoruz.
Boşuna düşmüşüz :) düştüğümüz yerden yeniden geçiyoruz...
Yanlış girdiğimiz aslında bir bakıma iyi olmuş yoksa bu keyifli iniş yolundan geçememiş olacaktık :)
Passolardaki yollarda keyifli vakit geçirmek sadece motosiklet sürücülerinin hobisi değil gördüğünüz gibi. Spor arabasını kapan da kendini bu güzel yollara atmış :)
İsviçre sınırlarına girmiş bulunuyoruz artık. İsviçre pahalı bir ülke olduğu için burada kalmayacağız.
Spor arabasını alıp gelen 2 arkadaş daha :)
Passo Fuorn dayız. Serkan bunu Kola ile kutlaya dursun, ben de şöyle bir etrafı keşfe çıkıyorum.
Serkan önümüzde giden motosikletli bir grup görünce acaip mutlu oluyor :D Amacı onları geçip plakayı görmelerini sağlayarak Türkiye'den geldiğimizi anlamalarını sağlamak :D
Baya bir süre birlikte yol aldıktan sonra sonunda geçtik :D
Bir sonraki hedefimiz tahmin edin neresi :D Evet evet tam şu karşıda görmüş olduğunuz karlı dağa doğru ilerliyoruz :)
Wakeboard yapan insanlar çok güzel bir görüntü oluşturmuşlar.
2284m yükseklikte Julier Pass'dayız. Buradan sonraki rotamızı planlamak ve acıkan karınlarımızı doyurmak için bolca motosikletin olduğu sevimli bir Kafe'de mola veriyoruz. Kafe'yi çekmeyi unutmuşum gerçi ama :)
Bisiklet kullanmaktan yorulmuş ve yol kenarında mola vermiş birini yakalıyorum :) Zor iş hakikaten, her babayiğidin harcı değil yani :) gerçi burada 15 yaşındaki gencinden 70 yaşındaki amcasına kadar herkes Passolara bisikletle çıkıyor ama kültür meselesi diyelim...
İnişlerde bisikletler de en az bizim kadar hızlı gidebiliyorlar yakalayabilene aşk olsun :)
Buralarda da Migros varmış :) Şimdi Migros'u görünce bunlar gitmedi mi buradalar mı acaba diye düşünmeyin yani :p
Sabah saat 9'dan beri neredeyse motor tepesindeyiz ve de hep virajlı yollardayız yorulduk artık mola zamanı. Normal'de Redbull yada Enerji içeceği içmeyen ben bu yolculuk boyunca her gün bir tane içer oldum :)
Otoban kullanma diyoruz navigasyona bizi ona göre götürüyor. Belli bir yerde gittiğimiz yol otobanın ek şeridi gibiydi sanki arayı tellerle ayırmışlar sadece.
Çalışma olan yollara da sıkça rastladık.
Yine mi viraj Allah'ım :)
İtalya'ya yeniden geldik :)
Virajlı bir yol varsa arkasından mutlaka önünde motosikletler olan bir kafe de gelecek demektir :)
Bu virajlı yol gerçekten zorlu bir yoldu. çok foto çekemedim burada tutunmaktan :) Psikolojim hala bozuk düşecekmişiz gibi geliyor dönerken. Hatta Serkan'ın sürüşünü etkilemeyecek oranda ağırlığımı diğer tarafa vermeye çalışıyorum hep...
Yoruldum yine :) Serkan nerede kalsak diye haritaya göz gezdirirken fırsat bu fırsat deyip dinlenmeye çalışıyorum.
Ve Como gölüne ulaştık...
Serkan bu bisiklet dükkanlarını, kiralama yerlerini, bisiklete binen insanları görünce koydu kafasına dönünce birer bisiklet alacağız kendimize :)
Yarın İtalya İspanya final maçı var dolayısıyla her yerde bayraklar...
Menaggio hoşumuza gitti ve burada kalmaya karar verdik. Bütün Otellere fiyat sorduk en uygun fiyatlısını bulduk ve yerleştik. Keşfe çıkıyoruz, yemek yiyoruz ve bu günümüz de sona eriyor...
Bu arada Serkan'ın T-shirt'üne dikkat çekmek istiyorum :D
Serkan'dan "Aaa bu sokakta da bir şeyler var haydi bakalım" pozu :)
Bu da İtalya sokakları ne kadar da dar pozu :)
