Herkese merhaba tekrar, sabah otelimizden ayrılmak için hazırlanmaya başladık. İlk olarak yaklaşık 70 km kadar sürüp Mehmet abiyi köyünden alacaktık. Sağolsun akşamdan bizi arayarak kahvaltıyı köyde yapalım teklifini yaptı. Bu arada Burgaz da motorlarınızı kapalı
garajda tutabileceğiniz Aqua otelini uygun fiyatı nedeniylede tavsiye ederim.
Dağ yolları arasından köy'e doğru ilerlerken her girdiğimiz ilçede yoksulluğu an ve an hissedebiliyorsunuz. Bakımsız binaları ve eski model arabaları Bulgaristan ve Romanyada bol bol görebiliyorsunuz.
Köy girişinde İbrahim abi ile durduk ve Mehmet abiyi aradık. Köyün merkezine gelin kendinden emin şekilde ben sizi bulurum dedi. Nede olsa doğup büyüdüğü yerler :) Bir araç ile geldi ve bizi yeğenin evine misafir etti. Sağolsunlar börekler, ayranlar ve meyveler herşey hazırdı.
Avrupada bu tarz bi kahvaltı çok iyi geldi doğrusu. Kahvaltı sonrasında araba ile güzel bir köy turu yapıldı, fotograflar çekildi ve vedalaşıldı.
Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederiz :)
Yaklaşık Bükreş için 200 km yolumuz vardı ve artık yola koyulmalıydık. 3 motor olarak Romanya sınırına doğru devam ettik. Geniş ve ağaçlı yollarda sürerken bir Polonyalı çifte denk geldik ve bir süre devam ettik.
Benzin istasyonunda sohbet etme imkanı bulduğumuz çift'in ilk uzunyol seyehati olduğunu ve gezilerinin sadece Bulgaristan ile sınırlı olduğunu öğrendik. Onları ülkelerine uğurlarken Romanya sınırında tekrar karşılaştık. Fakat sadece bir kart göstererek onlar yoluna devam etti :) Biz ise vizeleri göstermek zorundaydık :( Romanya sınırına yakşaltığımızda trafik kendini göstermeye başladı. Eğer büyük ve yan çantalı motor kullanıyorsanız motorun her zamanda nimetinden faydalanamıyorsunuz. Zaman zaman araçların arasında beklemek zorunda kaldık. Bulduğumuz ilk boşluktan sınıra kadar ilerleyebildik. Rutin kontrolden sonra Romanya ile Bulgaristan sınırını oluşturan
Nil nehrinin üzerinden geçerek Bükreş yoluna devam ettik.
Bükreş'e yaklaşık 60 km kala yeni yapılan yollarda gayet konforlu sürebiliyorsunuz. Ancak rahatlığın bir süre sonra bizi rahatsız edeceğinden habersizdik.
Bir yandan yol çalışması devam ettiği için yollarda envayi çeşit çivileri bulabiliyorsunuz. Mehmet abide bunlardan birini boş geçmemiş. Önden ben gidiyordum ve Bükreş'e yaklaşık 8 km kalmıştı. Arkamda kimse olmadığını farkedip geriye döndüğümde Mehmet abi ve İbrahim abi Afrika'nın arka lastiğini sökmeye başlamışlardı. Şamyelli lastik olduğu için tamir edilebilmesi daha kolaydı. Lastik söküldü, ön lastik için alınmış yedek şamyel arka lastiğe takıldı. Ancak lastik bir kaç yerden delindiği için değiştirilmesi gerekiyordu. Bu şekilde transfagaran tehlikeli olacaktır.
Saat 19:00 civarı ve günlerden cumartesi. Bu saatte Bükreşte yeni lastiği nereden bulacaktık ?
Sorun olduğunu gören Romen bir motosiklet sürücüsü yanımıza geldi. Durumu anlattıktan sonra beni takip edin dedi ve bizde takıldık peşine. Tabi biz motoru toplayıp hazırlanana kadar, sıcakta kaskın içinde yaklaşık 20 dk. bekledi. Kendisinide ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bükreş'in içinde Romen motorcuyu takip ederek bir motosiklet mağazasının önüne gelmiştik. Ancak kapı duvar idi. Pazar günü açık olmadığınıda öğrendik. Oysa bizim programımızda Pazar günü transfagaran vardı. Bu duruma Mehmet abinin canı iyice sıkıldı. Kendisine Pazar günü burada kal Pazartesi lastiği değiştiririz teklifini yapsakta onun için pek rahat etmedi. Transfagaran'a bu şekilde gelmek istiyordu ancak bu çok riskli olacaktı. En azından Pazar günü açık olan bir lastikçi bulup en azından lastiğinin balansını yaptırmalı ve lastikteki yırtığının onarmalıydık. Hava iyice karardı otele yerleşmemiz gerekiyordu. Bükreş merkeze 2 km uzaklıkta olan Ibis otelde yerimizi ayırtmıştık. Günlük 2€ ödeyerek motorlarımızı otoparka parkerek odalarımıza yerleştik. Yarın bizim için yorucu bir gün olacak...
