Sabahları yazmak alışkanlık haline gelecek sanırım. Akşam sohbet güzel gelince yine bu sabaha erteledim yazıyı yazmayı :) Evet şuanda Regensburg'da Serkan'ın teyzesinin evindeyiz içeriden kıpırtılar geliyor ben de yazıp gideyim öyle değil mi :)
Misurina'da akşam erken yattığımız içinmi yoksa oksijeni bol olduğu için mi bilmem sabah uyandığımızda saat 5.20ydi :D Yeri gelmişken geç kalkacağımızdan şüphe eden sevgili Akın'a da selam ederim :D
Serkan internet problemimizi halletti sonrasında onun biraz işi varı bilgisayarda ben de fırsattan istifade çantaları yerleştirip kapattım. Her gittiğimiz yerde 1 gece için bu kadar döküntü yapacaksak hep sabahları toplamada işimiz var demektir :)
Hakan Abi ile Şemim de uyanmışlar hepbirlikte kahvaltı yaptık. Kültür farklı olunca ağız tadımıza uygun pek birşey bulamadıık. Kahvaltıda domates salatalık olmaz mı yahu :) ama bir ekmekleri var tam benlik çavdarlı ve anasonlu sanırım 4 dilim filan yedim.
Dün akşam kaldığımız oteli çekmemişim. İşte konakladığımız otel ;
Yol biraz sisli mi ne :(
Çok uzun sürmedi sisli olan bölüm. Viraj nasıl ama :D Dağ yolları hep böyle virajlı. Serkan'ın sürüşten acaip keyif aldığını düşünüyorum.
Her yer bisiklete binen genç yaşlı insanlarla dolu. Bizim motorla gittiğiimiz yerlere bisikletleri ile gidiyorlar. Burada bisiklete binmek ayrı bir kültür. Bizde hafta sonu çoluk çocuk toplanıp mangala gidilirken adamlar spor yapıyorlar spor !
Dağ yollarını aşaraktan Avusturya'ya ulaştık. Buradan sonrası daha keyifli çünkü tekrardan alp dağları başlayacak. Bu arada her yer motosiklet. İnsanlar eşleriyle yada motosikletçi arkadaşlarıyla sürekli geziyorlar. Yolları görünce dedik ki bizim motosiklet sürdüğümüz yollara bak bir de bu şanslı insanların yollarına. Asfalt kalitesinden sürücü bilincine kadar herşey burada daha iyi olduğu için riskler azalıyor ve insan daha çok keyif alıyor. Serkan'ın dönesi yok söyleyeyim :)
İşte Türkiye'dekiler mangalda göbek yaparken birlikte bisiklet sürmeye çıkmış bir aile. Fotoğrafın arkasına doğru bakarsanız eğer 7-8 yaşlarında bir çocuğun da onlara eşlik ettiğini göreceksiniz. Gerçi bisiklet sürmek de burada daha güvenli çünkü heryerde bisiklet yolları var. Trafiğe çıkılan yerlerde ise bisikletlilere de araç muamelesi yapılıyor ve arkasından yavaş gitmek zorunda kalınsa bile ne bir sıkıştırma ne de 1 korna ile rahatsız etme gereği hissediliyor. Herkes birbirine aşırı saygılı.
Maria Luggau gibi pek çok yerden geçtik ama burası pek bi şirin gözüktü gözümüze 3-5 dk yürüyüş molası vermek istedik. Her geçtiğimiz yerin de giriş tabelasını çekmeye çalışıyorum isim hatırlamak zorunda kalırsam eğer yazmam daha da uzun sürebilir :)
Günlerden pazar olması sebebi ile herkes kilisede. Acaip şık giyinmişler , hatta yerel kıyafetleri var sanırım brkaç kişinin üzerinde gördüm çünkü o şekilde giyinenler de var :)
Tuhaf bir yerde poz verdiğimi farketmemişim :) Bir yanımda ayna diğer yanımda Ölen birisi için yapılmış küçük anıt arkadaki ağaçtan manzara gözükmüyor :P
Yol kenarlarında bu gibi şeylere çokça rastladık daha önce internetten okuduğum kadarı ile ailelerin ölen kişiler için yaptırdığı anıt gibi birşeymiş.
O kadar yol geldik acıktık tabi. Ben şelalenin fotoğrafını çekmeye çalışırken dibinde yer alan restaurant'ı göremişim. Remen bizim şile gözlemeciler :D Motocu gençliğin mekanı burasıymış :)
Tavuk schnitzel istedi canım tabağın resimdeki gibi geldiğini görünce bayıldık :D Fiyatlar uygun sunum süper hizmet iyi manzara güzel daha ne olsun :D
Bizim şile gözlemecilere de böyle bir ikon yapılması lazım :)
Şimdi yola koyulup GlossGlockner'e doğru gitme zamanı. Sonrasında Lofer'de Andi ile buluşacağız. Kendisi çoktaaan yola çıkmış bile :)
Geldik işte meşhuuur GlossGlockner'e. Motorcuların uğramazsa olmaz yerlerinden birisiymiş. Giriş ücreti fena... Ama ne yapalım geldik buraya kadar burada sürüş yapmadan dönmek olmaz :) Bizde turistler için hiçbir giriş yerinin bu kadar pahalı olduğunu zannetmiyorum. İçimiz acıyarak verdiğimiz 22 €
Motosiklet sürücüleri burada sürüş yapmak için resmen akın akın geliyorlar :) Bir de deli sürüyorlar ki sormayın. Özellikle yarış ve cross motor sahipleri vızır vızır virajlarda bile solluyorlar. İşte yukarı çıkarken ve inişte yollar aşağıdaki gibi. Hatta daha da güzel ama tam fotoğraf çekebileceğim alanda kalmadıkları için örnek olarak bu olsun.
Çok yüksek bir dağ olduğu için hala kar var. Hatta her turist motorcu burada sürüş keyfi yaşayamıyormuş çünkü kardan yolun kapandığı zamanlar da oluyormuş.
En tepeden manzara bu şekilde;
Dağdan aşağıya inişe geçtik. Yolu yarıladık sayılır baktım Serkan sağa çekiyor. Bakıyorum görülecek bir yer de yok diyorum neden duruyoruz acaba. Büyüklerimizi korkutmak gibi olasın ama :) arka fren tutmuyor dedi. Hoppalaaaa... Dedim yapacak birşey yok yakalım 4lülerimizi yavaaaş yavaş gidelim ön fren ve motor freni var sonuç olarak dağdan bir şekilde inmemiz lazım ki yapılması gereken birşey varsa bile burada olmaz yani. Keyifsiz ve huzursuz bir şekilde motora bindi 4lüleri de yaktık bizi sollayan otobüslere aldırmadan :) yolumuza devam ettik. Sanırım balatalar çok ısındığı için olmuş çünkü 10-15 dakikaya kalmadan he rşey normale döndü frenler yeniden çalışmaya başladı.
Dağın ortasında bu kırmızı ışığın işi ne ve ben neden çektim fotoğrafını :) Şimdi bizim frenler düzeldi biz yine güzel güzel gidiyoruz baktık önümüzde motosikletler de dahil olmak üzere duran 3-5 araba otobüs filan. Serkan durmadı arkalarında soldan vızzzzz diye gidiyoruz ana bi baktık en öndeki araba neden duruyor diye işte bu kırmızı ışıktan. Anlam vermeye çalışıyorum boş yolda neden kırmızı ışık olur diye neyse yandı yeşil gidiyoruz hoop yol çalışması ve şerit teke düşüyor. Karşı tarafa da bir ışık koyup sistemi kurmuşlar. Vay dedim adamlardaki teknolojiyi kullanmaya bak. bizde olsa bi adam durur geç geçme der... buradan bu teknolojiyi yetkililere duyuruyorum :)
Andi bizi beklediği ve Motosiklet böyle bir yaramazlık yaptığı için dağı ana hattıyla gezmek zorundaydık. Yoksa pek çok geçiş ve farklı yol varmış. Girişte 22€'yu öderken verikleri haritada var hepsi :D 22€'ya bir harita almış olduk :)
Burası da çıkış gişeler;
Geçtiğimiz tüm yerlerde evler çok güzel ahşap detaylar ve balkondaki çiçekler olmazsa olmazlardan.. Ne kadar güzel bir hava katıyor ama öyle değil mi ?
Pizza Expres :D Bu fotoğrafı çekmemi Serkan istedi bir de yurdumun pizza expresslerini çekip aradaki 7 farkı bulun diyeceğim :D
Ve nihayet Andi'nin biz beklediği Lofer'e ulaşıp onunla buluştuk. 1 saat olmuş geleli.
Serkan'ın merhaba dünyalı ben dostum pozu :D
Çok yol yapmadık km olarak ama sabah saat 09.00'dan beri sürekli motor tepesinde olunca insan ister istemez yoruluyor.enerjim resmen bitmiş kendimi hemen redbull'umla birlikte biryerlere attım bu arada Andi ve Serkan da hararetli bir şekilde konuşuyorlar :D Andi'de Sadece almanca var Serkan'da Almanca 3-5 kelime sadece ama anlaşıyorlar işte :)
Güzel foto :)
Aaa gelmişiz bile Teyzemlerin sokağına dönüyoruz ;
Ve yollarda bizi özlemle bekleyen Teyze ve Dayı :) Ve sırf Serkan motoru garaja çeksin diye dışarıya çekilmiş araba :)
Serkan'dan bakın işte te nerelerden geldim de motorumu garajınıza koydum pozu :D Daha önce teyzesi ile aralarında bunun diyaloğu olmuştu da :)
Saat 20.30 gibi evdeydik. Yerleştik ve terastaki sandalyelere (ben de Hamağa) kurulduk. geceyarısına kadar sohbet etmişiz piller bitmeye başlayınca doğru uykuya.
Dün sabah saat 09.00'dan akşam 20.30'a kadar toplamda 500km yol yapmışız ve 3 ülke gezmişiz :D İtalya Avusturya Almanya..
Sabah ben uyandığımda herkes kalkmıştı sanırım 8.20'den beri bilgisayarın başındayım artık gidip bir "Günaydııın" desem hiç de fena olmayacak :)
